English

Ayvalık / Cunda

Görseli büyütmek için üzerine tıklayınız

Ayvalık

Ege’nin mavi ışıltısını, gözün alabildiğine uzanan altın rengi kumsallarıyla kucaklayan Ayvalık; denizin üzerine rastgele serpiştirilmiş gibi görünen 24 muhteşem adası, güzelliğiyle su altı kâşiflerini hayrete düşüren mercan resifleri ve yeşille bütünleşmiş koylarıyla Batı Anadolu’nun “doğa harikası” olarak konumlanıyor.
Balıkesir’in bu şirin mi şirin ilçesini özel kılan pek çok unsur var elbette. Zeytin ve çam ormanlarının denizle kucaklaştığı göz alıcı bir doğa, mavi bayraklı plajlarıyla berrak bir deniz, su altı zenginlikleri, 1850’yi aşkın tescilli sivil ve dini mimarisiyle açık hava müzesini andıran kültürel doku, taş evler, köklü bir tarih, zengin bir mutfak... Tüm bu özellikleriyle Ayvalık; sadece ayrıcalıklı bir yerleşim olmakla kalmıyor, aynı zamanda kültür turizmi, su sporları turizmi, gastronomi turizmi gibi her zevke uygun farklı tatil olanaklarını bir arada sunuyor.
Ayvalık’ın benzersiz koylarını keşfetmek, deniz ve güneşle dolu bir gün geçirmek isterseniz günübirlik tekne turlarına çıkabilir, Sarımsaklı ve Altınova plajlarında zaman geçirebilir, gün batımının en özel hâline Şeytan Sofrası’nda tanıklık edebilirsiniz. Dalış tutkunlarının yılın 12 ayı boyunca yaşayabileceği muhteşem bir su altı denetimi sunan Ayvalık, yelken sporları ve sörf için de son derece uygun bir denize sahip.

Rafine zevklerin merkezi: Cunda Adası

Ayvalık’ın en sık ziyaret edilen yerlerinden biri olan Cunda Adası; hayatı rafine yaşayanların ve ince zevklere sahip olanların tercihi. Rum mimarisi, Girit mutfağı, leziz şarapları, hoş ve güler yüzlü halkıyla Cunda, insana bambaşka bir yaşam deneyimi sunuyor.
Cunda Adası’na minibüsle, kişisel araçla, hatta bisikletle bile kolayca ulaşabilmek mümkün. Adaya bağlanan köprü, Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü olma özelliğini taşıyor. Gün doğumuna da gün batımına da doyum olmayan Şeytan Sofrası, Cunda’da yer alıyor. Rivayet o ki bugün Şeytan Sofrası olarak anılan tepede, kendini insanlardan soyutlayarak yaşayan, Penelope adında bir kadın yaşarmış. Halk, galeyana gelerek “şeytan” lakaplı Penelope’yi öldürmek istemiş ancak bu plan, bir keçi çobanının kendisine durumdan haberdar etmesiyle bozulmuş. Kendisini öldürmek isteyenler için tepede dört başı mamur bir sofra kuran kadın, o güne kadar kıtlık nedeniyle sıkıntı çeken halkın yeme-içmeye dalmasını fırsat bilip kaçmış ve canını kurtarmış. O günden bu yana da o tepe Şeytan Sofrası diye anılır olmuş.
Şeytan Sofrası’nda bir de ayak izi şeklinde çukur bulunmaktadır. Bugün demir bir kafes içine alınan ve insanların da renkli kurdeleler bağlayarak dilek diledikleri bu çukurun hikâyesi şudur: Baş tanrı Zeus’un süt annesi İda, Zeus’a zarar vermesin diye Şeytan’ı kovar. Üç ayağı olduğuna inanılan bu Şeytan, kaçarken geride iz bırakır. Şeytanın bir ayağı İda Dağı’nın eteklerinde, bir ayağı Midilli Adası’nda, bir ayağı da Şeytan Sofrası’ndadır.
Cunda’da Taksiyarhis Kilisesi’ni ziyaret edebilir; Saatli Cami, Ayazma Kilisesi ve Aya Nikola Kilisesi gibi önemli inanç merkezlerine uğrayabilirsiniz. Demin sözünü ettiğimiz Sarımsaklı plajının yanı sıra Badavut sahili ve Ortunç koyu da yaz aylarında yolu Cunda Adası’na düşen tatilcilerin favorileri arasında.